Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Haziran 2011 Perşembe

Saldıran horozlar ve evcilleşme meselesi

  Horozların insanlara saldırmaları normaldir. Kendi sahiplerine saldırmaları ise her cinste görünmez. Hobi amaçlı tavuk yetiştiriyorsanız sadece evcilleşebilen türleri tercih etmelisiniz.
Evcilleşme nedir? Evcil hayvan olarak hangi tavuk cinslerini tercih edelim?
1- Evcilleşme ötesi durum: Sıkı bir evcilleşme köpeklerde görülür. Hayvanın sahiplerini kendi türünden sanmasından başka bir şey değildir. Köpekler, sahiplerini kendi türünden beller ve duruma göre kendisini lider sayar veya lider kabul ettiği bir kişiye uyar. Benzer özellik kedilerde de var. Kedilerde sadece sürü psikolojisi yoktur, dolayısıyla liderlik ast üst hesaplarına girmezler. Sahiplerini, sahiplerinin muamelesine göre kabullenirler. Kediler ve köpekler sahiplerinin üzüntüsünü bile anlayacak derecede akıllıdır. Atlar da öyledir. Tavuklarda bu tür evcilleşmeler olmaz.

Saldırgan horoz nasıl ehlileştirilir?

Horoza kimin üstün olduğunu göstermeli ve kabul ettirmelisiniz. Hayvanların bir davranış biçimi öğrenmeleri bizden farksızdır; yani bilinçaltı ile ilgilidir bu da yavaş olur uzun zaman alır. Horoz her ne zaman size saldırsa yakalayın bebek gibi kucağınızda tutun. Bir elinizle gövdesini kavrarken diğer elinizle iki ayağını bitişik tutun. Bir müddet çevrede gezdirin. Sakinleşince bırakın. Her saldırdığında böyle yapmalısınız. Zamanla size karşı sözünün geçmediğini anlayarak size ilişmez.
2- Tavuklardaki evcilleşme: Köpeklerden kedilerden bir hayli farklı olarak, hayvan kendisini bir insan gurubuna dahil kabul eder ve o guruptakilere saygılı davranır. İyi bilinen iki örnek: Orpington ve Habeş. Hint tavukları da tam evcilleşebiliyor sahibine iyi alışıyor ama diğer tavuklarla hiç geçinemedikleri için asla evcil hayvan olarak tavsiye edilmezler.
Evcilleşebilen türlerin horozları kendi sahibine saldırmaz, bölgeyi korumak amacıyla yabancı kişilere saldırırlar veya hiçbir insana saldırmazlar.
Bu guruptakiler evcil hayvan olmaya, sahiplerine iyi alışmaya, arkadaş olmaya en uygun cislerdir: Hint, Habeş, Orpington, Turken ve birçok etlik tavuklar ve süs tavukları sayılabilir. Bunlar insan esaretinde kolayca gurk da olabiliyor.
3- Yalancı evcillik: Karın doyurma amaçlı olarak menfaatleri icabı sahiplerini tanırlar, kabul ederler, acıktıklarında ısrarla yiyecek isterler sahiplerinin peşini bırakmazlar. Bu şekilde insana alışmalarının “evcil hayvan hobisi” yönünden evcilleşmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Bunlar insan esaretini kabullenebiliyor ama sorunlu olurlar. O sorunlar: 1- Yumurtadan kesilemeyip çok güç kaybetmeleri, dolayısıyla çok iyi beslenmeleri gerektiğidir. 2- Gurk olmazlar, ancak yumurtalarını sahiplerinden gizli bir köşede birktirebilirlerse gurk olabiliyorlar.
Horozları genelde sahiplerine saldırır. Bu cinslerin horozlarından sahiplerine saldırmayanları çok az görülür. Ligorinler daha uyumlu olabiliyor.
Her zaman her konuda istisnalar olabilir. Yukarda yazdıklarım “genelde” doğrudur.

22 Haziran 2011 Çarşamba

DEV HOROZ...

dev horoz resimleri

Horozlar Niçin Öter?

    Horozların sadece sabahları ötmesi gerektiğine inananlar var. “Vakitsiz öten horozun başı kesilir” diye deyim bile var. Bu yanlıştır. Günün her saatinde ötebilirler. Sabahları daha sık ötüyorlarsa sebebi, horoz için her gün yeni bir gün ve yeni bir mekândır. Bir de sabahları tavuklar yumurtlamakla meşgul olup pek ortada görünmezler. Horoz gurup toplansın diye öter, tavuklara mesaj göndererek yerini bildirir. Bu sebeple ve hem çevre denetimini yerine getirdiği için horozların ötmesi sabahın geç saatlerinde azalır ama gün boyunca devam eder.
Benim horozum çok sık ötüyor diyorsanız, bunun mutlaka geçerli bir sebebi vardır. Anormal bir durum yoktur. Aşağıda birkaç sebep yazdım.
— Erkek kediler sahiplendiği bölgeye özel kokusunu serper ki diğer hayvanlar bilsin. Horozlar da kendi bölgelerinde aynı işi “ses” ile yaparlar. Onun için sadece sabahları değil, sık sık öterler.
— Horozlar melek görünce öter diyenler var.
— Bir horoz başka bir horozun ötmesini işitince öter. Sebep birbirlerine meydan okumaktır. Gel kozlarımızı paylaşalım, burası benim bölgem demek istiyor. Veya “burası benim bölgem, yaklaşma yoksa haddini bildiririm” demek istiyor. Dolayısıyla bir horoz uzaktan horoz sesleri duydukça öter.
— Horozun ötmesi aynı zamanda uzaktaki tavuklara varlığını ilan etmektir. Buraya gelin ben sizi korurum, size yiyecek bulurum anlamında.
— Tıpkı horozlardaki gibi, birçok kuşlarda erkekler dişilerden çok daha güzel tüylere sahiptir. Ayrıca çiftleşmeden önce tüylerini açarak, kabartarak daha da güzel görünmeye çalışırlar. Horozlar bunu kanadını yana sarkıtıp çiftleşmek istediği tavuğun çevresinde bir iki tur dönerek yapar. Ötmesi de yine dişilere etkinliğini ispat içindir.
— Tehlike sezince de öterler. Diğer tavuklar duysun yanıma gelsin ben onları korurum anlamındadır.
— Horozlar ötmeyi seviyor, bunun da doğru olması mümkün. Canları ne zaman isterse öterler.

21 Haziran 2011 Salı

Tilkiyi öldüren horoz

İngiltere’nin Essex bölgesinde Basildon şehrinde üç tavuğun ve bir horozun yaşadığı bir kümese giren tecrübesiz bir tilki, horoz ve tavukların feci gaga darbeleri ile ölmüş.
Horozun sahibi, onu küçük bir civcivken aldığını ve büyüttüğünü söylüyor. Kümese yaklaşan köpekleri bile korkutup kaçırabilecek kuvvete ve cesarete sahipmiş.
Tabii bu olayda tilkinin genç ve tecrübesiz olmasının rolü büyük. Ayrıca kümesteki kargaşada orada bulunan bir masanın tilkinin üstüne düşmesinin de büyük payı olduğu anlaşılmış. Ölü bulunan tilkinin yanında görülen devrik masadan bunu anlamışlar. Fakat tilkinin gaga darbeleri ile didik didik edildiği ve esas ölüm sebebinin bu darbeler olduğu da bir gerçek.
Aralık ayına kadar horozun yanında yine üç tavuk varmış. Tavuklardan ikisini tilkiler yemiş. Sonra, geçen ay iki tavuk daha almışlar ve böylece horozun eskisi gibi üç tavuğu olmuş. Horozun ve diğer tavuğun eski iki arkadaşını unutmadığı ve intikam aldıkları düşünülüyor.
katil horozölü tilki

20 Haziran 2011 Pazartesi

Tavuklar ve köpekler bahçede bir arada beslenemez mi?

Şimdiye kadar birkaç yerden köpeklerin tavukları, civcivleri öldürdüğünü duydum. Benzer bir olay da eski bir arkadaşımın başından geçmişti: Evi / bahçeyi beklesin diye köpek besliyorlar. Bahçede ayrıca tavuk besliyorlar. Köpek tavukları öldürüyor.
Köpeklere yakışmayan bir davranış. Benim çocukluğumda mahallemizde sürülerle yaşayan sokak köpekleri vardı. Komşularımızın çoğu tavuk beslerdi. Tavuklar sokakta, mahallede serbestçe dolaşırlardı. Sokak köpekleri tavuklara saldırmazdı, hiçbir zarar vermezlerdi. Çünkü sokak köpeklerine saygı sevgi gösterirdik. Onlar bizim bekçilerimiz değil, mallarımız değil, sanki mahallemizi paylaştığımız komşularımızdı. Herkes köpeklere yiyecek yardımında bulunurdu. O köpekler ise biz dostlarını iyi tanırlardı. Bizim tavuklarımızın bizim için ne değer taşıdığını da bilirler ve zarar vermezlerdi.
Peki aynı kişinin sahip olduğu köpek ve tavuklar bir arada niçin olamıyor? Bu durum herhalde yaygın bir şey değildir. Yaygın olmasa da sağdan soldan duyduğum oluyor. Senin tavuğunu senin köpeğin niçin öldürür?
Sebep kıskançlık mıdır? Hasetlik midir? Yoksa köpeğin yanlış bakım sonucu akli dengesini kaybetmiş olması mıdır?
Tavuk meraklıları genelde tavuklarına daha fazla ilgi ve sevgi gösterir. Eve gelen misafirler de öyledir: Bahçenin zincire bağlı köpeğinden korkulurken, yanına yaklaşmak istenmezken tavuklara sevgi dolu gözlerle bakılır. İnsandan bile daha fazla duygusal olan köpekler için oldukça aşağılayıcı, hem onur kırıcı hem kalp kırıcı bir davranış.
Sonra, kırsal bölgelerde köpekler bekçilik yapsın diye beslenir. Genellikle zincire bağlı tutulur. Çocukluğumdaki sokak köpekleri gibi özgür değillerdir.
Ayrıca: Tavuklar horozlarla, civcivlerle mutlu bir aile hayatı sürerken köpek tek başına ve zincire bağlı olarak “köle” gibi bekçilik yapmak zorundadır.

Tavuklar yumurtlayınca niçin gıdaklar

 Öncelikle bunun gayet doğal olduğunu bilmelisiniz. Yumurtlamış bir tavuk “gıt gıt gıt gıt gıt-gıdak” diye bağırmaya başlar, diğerleri de ona eşlik eder ve hep bir ağızdan bağırmaya başlarlar.
Geniş arazisi olan çiftliklerde tavukların doğal ortamda tamamen serbest bırakılarak yetiştirildiği yerlerde görülmüştür ki:
   Kendi seçtiği gizli yerde yumurtalarını biriktiren bir tavuk, yumurtasını yumurtladıktan sonra oradan uzaklaşır, başka yerde gıdaklamaya başlar. Bunun sebebinin düşmanları yanıltmak olduğu düşünülüyor. Siz de dikkat ederseniz tavuğunuz folluktan uzaklaştıktan sonra gıdaklamaya başladığını görürsünüz.
  Yumurtladıktan sonra yüksek sesle gıdaklamanın yumurta şarkısı olduğunu, yumurtlayan tavuğun gururla ilan etme biçimi olduğunu iddia edenler de var.
   Anadolu’dan bir deyimimiz yukardaki iddia ile benzerlik gösteriyor:
“Bir tavuk 20 kuruşluk bir yumurta yaptı diye övünür dünyayı ayağa kaldırır. Bir inek bin liralık bir buzağı doğurur kimseye duyurmaz.”
   Sebebi hayati endişeler olabilir. Çünkü yumurtalar tavuklar için çok değerlidir. Nesillerini devam ettirmenin tek yoludur. Hint türleri dışında tavuklar genelde küçük guruplar halinde yaşayan, sosyal hayatları olan hayvanlardır. Birbirlerini tehlikelerden uyarmak gibi özellikleri vardır.
  Belki de tavukların zikridir, duasıdır bilemiyoruz.

18 Haziran 2011 Cumartesi

Ziraat tavuğu nedir ne değildir?

  Son yıllarda Anadolu’da halk arasında çıkan yepyeni bir terim: “Ziraat tavuğu”. Bir de “Ziraat civcivi” terimi çıktı. Bu nedir, ziraat tavuğu diye bir tavuk cinsi mi var?
Öyle bir şey yok. Bazı yerlerde ziraat odaları, ziraat bölge müdürlükleri halka tavuk veya civciv satar. Halk da o tavuklara “ziraat tavuğu” der. Hâlbuki o tavuklar herhangi bir cinstendir. Yumurta tavukları, etlik tavuk civcivleri vesaire.
  Tavuk üretim çiftliklerinden satın alırlar belirli bir kâr üzerinden halka satarlar. Kendileri üretim yapmıyor. Dolayısıyla da Ziraat Tavuğu diye bir cins yoktur. Halkımızın yanlış bir isimlendirmesidir.

Tavuklar kaç yıl yaşar?

   Tavukların ömrü kısadır. Birkaç yılda ölürler. İyi bakarsanız 10 yıla kadar yaşamaları mümkündür. Ortalama tavuk ömrü 7 – 8 yıldır. Cinsine göre 5 yıldan 10 yıla kadar değişir.
   Hem doğaya uygun şartlarda, hem güvenli ve temiz ortamlarda bakılıyorsa, ihtiyacı olan gıda maddelerinden mahrum kalmıyorlarsa tavuklarınızın en az 5 yıl yaşayacakları kesindir.
Guinness rekorlar kitabına göre en uzun yaşayan tavuk İngiltere’de 16 yaşında kalp yetmezliğinden ölmüş.     Bu rekoru şimdiye kadar Çinli bir tavuk aşmış; 22 yaşında. Bunun insan ömrüne karşılığı 400 yıl imiş. Haber 2010 Temmuz ayına ait. Tavuk şimdi de hayatta mı bilmiyorum.5000’den fazla yumurta yapmış olduğu söyleniyor.

17 Haziran 2011 Cuma

Tavuk kaç yaşında nasıl anlaşılır?

  Tavukların yaşını nasıl anlarız diye merak edenler bunun net bir cevabını bulamaz. Bulsalar da doğru yaş tespiti yapamazlar çünkü tavuklar ne yazık ki insanların elinde çok çabuk yıpranabiliyor. Böyle olunca da gerçek yaşını değil yıpranmışlık yaşını ve gıdasızlık alametlerini görebiliriz.
Bir tavuk kaç yaşındadır anlama yolları şudur şudur diye tarif etmek mümkün olsa bile anlayabilmek kolay olmaz. Birkaç yıllık tecrübeniz olmalı. Tavukları yakında çok iyi gözlemiş olmalısınız. Bu yüzden aşağıda en kolay anlaşılacak tarifi yazıyorum.
  Genç tavuğun bacakları canlı renkli olur. Pulludan ziyade deri ile kaplı gibi görünür. Bacak pulları çok düzgün sıralanmıştır. Biraz parlak ve sanki ışığı geçiriyormuş gibidir. Ayak derisi pürüzsüz ve çok sağlıklı görünümlüdür. Bunlar en fazla iki yaşındadır. Bacaklardaki pulların yumuşak hissi veren görüntüsü olur.
Yaşlandıkça bacaklardaki canlı renk gider. Pulları yine yumuşak gibi görünür, sanki biraz incelmiş gibidir. Parmak derilerinde pütürlülükler artar. Bu alametlerin 3 yaşından önce hiç görünmemesi gerekir.
  Ayak renkleri ve parlaklığı ise cinsten cinse değişir onun için ayakları sarı olanlarda daha iyi tespit yapılabilir.
Tavuk daha da yaşlandıkça ayak pulları deri gibi değil ince kemik tabakaları gibi görünür, hiç parlaklığı kalmaz.
Mahmuzlar yaş ilerledikçe çok daha belirgin ve daha uzun olur. Yine de genç yaşlı aynı cinsten ayrı ayrı tavukları tanımadıkça farkları doğru değerlendiremezsiniz. Hem ayak pullarının görüntüsü kötü bakım ve kötü zemin yüzünden daha erken yaşta daha yıpranmış olabilir.
  Yumurta çiftliklerinden ıskartadan ayrılma yaşları cinse ve bakım şartlarına göre değişir. Beş aylıkken yumurtlamaya başlamış olsalar, bundan itibaren bir, bir buçuk veya en geç iki yıl içinde ıskartaya ayırırlar.

Horoz dövüştürmek niçin suç?

Horoz Dövüşünü Suç Kabul Etmenin Dayandırıldığı Kanun Maddeleri:
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
Hayvanları koruma yasası ve kumar vesaire şeylerle ilgili kabahatler yasasına göre horoz dövüştürme müsabakaları kanunen kesin olarak suçtur. Ama millet yasakları kabul etmiyor her yerde horoz dövüşü müsabakaları bazen tamamen gizli, bazen başka adlar altında yarı gizli devam ediyor.
Horoz dövüştürenlere açılan davalar genelde kabahatler kanununa göre, kumar gerekçesiyle açılıyor. Her ikisi ile dava açılması pek yaygın değil. Sebep, Türk insanı diğer ülkelerdeki yavurlar gibi horozları birbirlerine parçalattırmıyor, horozlar sadece çeşitli hafif ve ağır yaralar alıyorlar. Aşırıya kaçanlar Türkiye’de çok az.
Horoz dövüşlerinin Türkiye’de yasaklanması iyi mi kötü mü ve iyi veya kötü olması dışında, hayvanlarla ilgili ticari faaliyetlerle kıyaslayarak iyice irdeleyelim.

A) Önce hayvan hakları açısından ele alalım

— Tavukların yumurta üretim tesislerinde çok kötü şartlarda sömürülmesi “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu”na göre ağır suçlardan olduğu halde niçin suç kabul edilmiyor?
Yumurta sektörü tesislerinde şu an Türkiye’de milyonlarca tavuk çok büyük ızdıraplar içinde. Peki “şu an” Türkiye’de kaç dövüş horozu acı çekiyor? Muhtemelen sıfır. Birbirleriyle ölesiye dövüştürülmezlerse acı çekmezler. Bilakis daha sağlıklı olurlar. Türkiye’de horoz dövüşleri genelde bu kadar hafiftir.
O halde hayvan hakları açısından gerçek suç nerede işleniyor? Yumurta üretim çiftliği denen kapalı tesislerde, o cehennem çukurlarında işleniyor. Sosyetik hayvan hakları savunucuları bu vahşeti ne zaman görecek merak ediyorum.
Türkiye’de yumurta üretim işi neredeyse tamamıyla kapitalistlerin eline geçtiği için, o çirkin tesislerde tavuklar ne kadar dehşetli korkunç eziyetleri içinde olursa olsun devlet görmezden gelir.
Horoz dövüştürme meselesini hayvan hakları, insanlık, fazilet ve islam dini açısından nasıl ele alınması gerektiğini aşağıdaki C maddesinde yazdım.

B) Kumar yönünü ele alalım

— Her gün birkaç aileyi mahveden at yarışları “5326 Sayılı Kabahatler Kanunu”na göre çok çirkin bir kumar olduğu halde niçin yasaklanmıyor?
Bu paragrafta meseleyi din açısından değil kanunen yasak olması açısından ele alıyorum. Kumar ve bahis söz konusu olduğunda horoz dövüşlerinin at yarışlarından ne farkı var? Kumar açısından bakarsak aralarında zerre kadar fark yok, aynı şey. Türkiye’de at yarışları adı altındaki yasal kumara her gün milyonlarca para akıyor. Her gün milyonlarca kişi yemiyor çocuklarına yedirmiyor at yarışlarına veriyor. Her gün en az bir ocak batıyor. Peki horoz dövüşü yüzünden kaç kişinin ocağı batmış, aileler dağılmış? Büyük bir ihtimalle sıfır. Horoz dövüşlerine bütün yurtta giden toplam para ayda yılda belki birkaç bin lira, hepsi bu. Bu para at yarışlarıyla kıyaslandığında sıfır denecek kadar çok az bir şey ama kapitalistlerin onda dahi gözleri var. Ya kendileri kazanacak ya kimse kazanmasın. Kapitalizm budur. At yarışlarına vereceğiniz paranın büyük kısmı kapitalistlerin cebine girer onun için serbesttir. Horoz dövüşlerinden hiçbir pay alamazlar bütün mesele bu.
Eğer Türkiye halkı horoz dövüşlerine at yarışları kadar düşkün olsaydı, kapitalistler büyük kapalı tesislerde yumurta üretimi işine giriştikleri gibi horoz dövüşlerini de sahiplenirlerdi, o zaman devlet yasaklayamazdı, her yerde kapitalistlerin tekeli altında horoz dövüşü salonları açılırdı bu işten en büyük parayı kapitalistler kendileri alırdı.

C) Horoz dövüştürmek iyi bir şey mi?

1- Hayvanları dövüştürmek açısından: Horoz dövüşü heyecan verici olabiliyor, renk renk tüylerinin hareketleri güzel görünebiliyor. Ama eğer birbirlerine ağır yaralar açıp kan akıtırlarsa burası çok kötü. Böyle bir şeyi seyretmekten haz almak ciddi anlamda psikolojik bozukluktur, tam manasıyla “ağır sapıklık”tır. Öte yandan esas amaç kumar ise, bu açıdan düşününce insanların para kazanma beklentisi var, o zaman ağır sapıklık yerine başka bir şey denebilir. Mesela kumar tutkusu diyebiliriz. Horozların kumar zarlarından farkı yoktur. Nereden bakarsan bak İslam dinine göre haramdır. Hint Asil horozları belki doğalarının gerektirdiği gibi spor amaçlı dövüştürülebilir. Ama şurası da insanlık ve islamiyet adına utanç verici bir gerçektir ki horoz dövüştürme sadece kumar amacıyla yapılmaktadır. Ve daha pis yönü, bu hayvanlar daha psikopat manyak olsun diye özel eğitilir. Hayvanların fıtratı insan eliyle bozuluyor.
2- Horoz dövüşü müsabakaları düzenlenmesi, bahislerin olması, horozların kumara alet edilmesi gerçeğine gelince:
Kumar en büyük günahlardan biridir. Bahisli horoz dövüşü müsabakaları ile hem kumar günahını işliyorlar, hem Allahın insanoğluna verdiği mübarek nimetlerden birini kumara alet ediyorlar, hem hayvanları doğaya uygun olmayan şekilde fazladan dövüştürüyorlar, bunun için hayvanların psikolojisini bozmakla uğraşıyorlar böylece dinimizce ağır günahlardan olan “fıtratı tagyir” suçunu da ayrıca işliyorlar. Her şey kumar için! Büyük bir günah böylece katmerli büyük günah oluyor. Türk milletine yakışmaz. Bu kişiler bir de namaz kılar, en azından cumalardan eksik olmazlar, Ramazan aylarında oruç tutarlar. Demek ki insanlarımız çok ama çok cahil, dinini bilmiyor, dinini basit bir gelenek haline getirmişler. Onları eğiten yok.
Bu insanlar ekmeği kutsal sayar. Yerde ayak altında bulsa saygı ile alır bir kenara koyar. Niçin, çünkü Allahın nimetidir. Oysa Tavuk horoz gibi hayvanlar Allahın daha değerli nimetidir. Ekmekle kıyaslanamayacak kadar mübarektirler. Bunu düşünemiyorlar.

D) Peki ya hayvan sevgisi?

Amaçları bahis ve kumar olan horoz dövüşçülerinde hayvan sevgisi yok, onlar için horozlar kumar zarları gibi sadece birer kumar aletleridir.
Zarla kumar oynayan kişilerin özel zarları vardır, zarlarını çok severler ve yıllarca korurlar. Kumarbaz horoz dövüştürücülerinde horozlara bu kadar sevgi bile yoktur.

E) Horoz dövüşlerinden turizm geliri

Bazı kişilerin iddiasına göre güya horoz dövüşleri serbest bırakılırsa turizme iyi bir katkısı olurmuş. Birincisi, Türk usulü horoz dövüşü az kanlı olduğu için yabancıları bağlamaz. Onlara göre bizde horozlar dövüştürülmüyor seviştiriliyor. Dolayısıyla fikir çok saçma ve tutarsız. İkincisi, bütün dünyada horoz dövüşleri kumar ve bahis içindir. Bu ise haramdır. Hayvanları zevk için dövüştürmek de haramdır, bunu yapanlar, kanlar içinde dövüşen hayvanları seyretmekten haz alanlar zaten normal insan değildir, ağır sapıktır. Biz haramları ve sapıklıkları azaltmaya yok etmeye gayret etmeliyiz, arttırmaya değil.

Sonuç:

Başlıktaki “Horoz dövüştürmek niçin suç?” sorusunun cevabı buraya kadarki satırlarda iyice etraflıca aydınlığa kavuştu sanıyorum. Kapitalistlerin yaptığı daha kötü şeyler var diye horoz dövüşlerinin yasal olarak serbest bırakılmasını istemek doğru olmaz.
Bu mesele sayesinde Türkiye’de her şeyin kapitalizm doğrultusunda nasıl farklılaştığı, en rezil en çirkef en şerefsiz şeylerin kapitalistlerin çıkarı olduğunda nasıl yasaklanmadığı ve yasal olarak serbest bırakıldığı da A ve B maddelerinde ispatlanmış oldu.

Gerze Hacıkadın ve Fransız La Fleche Tavuğu

   Anadolu’ya has olan ve nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Hacıkadın tavukları şimdi Sinop ve çevresinde, en çok Gerze’de bulunuyor. Son araştırmada sayılarının 50 kadar olduğu tespit edilmiş. Sonra bu neslin kurtarılması çalışmalarına başlanmış. Şimdiye kadar sayılarının bine yakın çoğaldığını tahmin ediyorum.
Hacıkadın tavukları ile Fransızların La Feche türünün aynı olduklarını iddia eden vatandaşlarımız var. Dikkatle inceleselerdi birbirlerine benzemediklerini görürlerdi. La Fleche daha iri olup iskelet yapısı farklıdır. Sadece ibik özellikleri ve renkleri benzerlik gösteriyor. Avrupa ve Amerika kaynaklarına göre La Fleche tavukları Fransa’da 1600’lü yıllardan beri mevcuttur.
Hacıkadın ile La Fleche arasındaki farklar
   Avrupalılar, La Fleche tavuklarını et ve yumurta verimliliklerini arttırmak için Minorca gibi türlerle melezleştirilerek ıslah etmişler. İşte bu yüzden La Fleche tavukları bizim Hacıkadın tavukları ile çok benzer oldukları halde bizimkilerden daha iri cüsseli ve yumurta verimleri iki misli kadar daha yüksektir. Ayrıca La Fleche’lerin beden yapıları biraz değişiktir. Mesela bizim hacıkadın tavuklarının gövdeleri daha dik yapılıdır. Hem Hacıkadınların boyunları daha uzun görünümlü, kuyrukları yukarı doğru daha dik, La Fleche tavuklarının kuyrukları ise daha az diktir. Fakat geri kalan bütün özellikleri ortaktır.
  Hacıkadın ve La Fleche, her iki türün de en ilginç özellikleri, ibiklerinin V şeklinde çift boynuz gibi olmasıdır. Deri neredeyse bembeyaz, ayaklar siyahtır. Tüyleri siyah ve parlak olur.
La Fleche tavuklarının beyaz dâhil çeşitli renkte cinsleri ayrıca türetilmiştir. Almanlar da bu türün bantam (cüce) cinsini türetmişler.
  Hacıkadın ve La Fleche tavuklarının bir başka özellikleri de Ligorinler gibi tam evcilleşememeleri, insana alışamamaları ve gurk olmalarının çok nadir görülmesidir.
siyah renkli ve çatal boynuz ibikli

16 Haziran 2011 Perşembe

TAVUK CİNSLERİ

   Türkiyede yerli ve dışarıdan sokulup üretmiş birçok tavuk cinsi vardır. Yerli tavuklardan hacıkadın, denizli, sarı tepeli, Ankaranın cebeci, gerze cinsleri meşhurdur. Hacıkadm cinsi daha ziyade Karadeniz bölgesinde bulunur. İyi yumurtlayan ve eti pek makbul olan tavuklardandır.  Gerze  tavukla rı küçük ve siyan renklidir.   Denizli horozları ötüşleriyle ün salmıştır. Yarım dakika kadar ötenleri vardır. Yurdumuzda en çok görülen yabancı cins tavuk legohrn cinsidir. Aslı İtalya'nın Livorno şehrinden gelir. Rodayland (Rode İsland) veya kısalmış ismiyle Rot kırmızı renkli, iri bir tavuktur. Yurdu Amerikadır. Eti için beslenir. Brahma veya öbür adiyle paçalı tavuk, (Coehirri Koşin de iyi et veren tavuklardır. ispenç tavukları da minyatürlük-leriyle aşağı yukarı süs tavukları sayılabilir.
Leghorn
   Aslen bir İtalyan tavuğudur. 1835 yılında İtalya'nın Livorno şehrinden alınıp Amerika'ya götürülüp orada ıslah edilmiştir. Bugün leghorn'un esmer, kırmızı, altın rengi, beyaz, siyah, siyahlı kırlı, kırmızı parçalı türleri vardır. Orta boy bir tavuk ise de beyazı en büyük, siyahı en küçük olanıdır. Leghorn'un en büyük özelliği hava değişmelerine karşı dayanıklı ve iyi yumurta veren bir tavuk olmasıdır. Ne,kadar iyi bakılırsa bakılsın kolay semiremeyen bu cins, zamanla kuluçka olmak hassasını kaybettiğinden nadiren kuluçkaya yatar. Buna mukabil yılda her biri 55-58 gram v ağırlığında 200-250 yumurta verir.
Andalouse:
 Aslen Güney İspanya' dan alınıp üretilmiş bir tavuk çeşididir. Bugün daha ziyade İngiltere' de aslen ıslah edilip yetiştirilen bu cinsin bir tek türü vardır. O da mavidir.
   Andalouse tavukları biraz daha büyük ve yüksek olmasına rağmen leghorn tavuklarına benzer. Onları birbirlerinden ayıran başka bir nokta da leghorn'un muhtelif renklerde olmasına karşılık, Andalouse tavuğunun tüylerinin düz ve arduaz renginde mavi benekli oluşudur. Bu tavuk da hava değişmesine karşı dayanıklıdır.    Leghorn kadar olmasa bile ona yakın yumurta verir ve yumurtaları onunkilerden iridir, (ortalama 65-70 gram).     Bu tavuk da kuluçkaya oturmaya hevesi olmadığından, genellikle sun'î olarak üretilir. Bu şekilde mavi Andalouse civcivleriyle, tüyleri hemen bütün bütün beyaz yavrular elde  edilir.
Minorka


:


 Bu tavuk ırkı, Akdeniz' deki kendi adını taşıyan adadan gelmiştir. Bu tavukları Andalouse cinsinden ayıran fark, horoz ve tavuklarda ifrat derecede büyük bükülmüş ve sarkmış bir ibiğin bulunmasıdır. Bu ibik gaganın üzerinde bir kavis meydana getirir. İbikteki kertikler ve tepecikler fazla uzundur. Arka çıkıntısı ise geniş ve başın arkasına doğru ilerlemiş bir haldedir.   Tavuk cinsleri içinde en büyük ibik minorka'dadır. Bu horozların sakalları kırmızı ve uzundur. Göğüs ve karınları geniştir. Tamamen beyaz veya tamamen siyah iki türü vardır. Özellikleri, Andalouse tavuğunun aynıdır. İyi bir lüks hayvanı olmasına rağmen, açık yerlerde daha iyi gelişir ve daha çok yumurta verir. Yılda 70 gram ağırlığında 150 -170 yumurta verir.

'Gerze tavuğu' Umut Oldu...

   İstanbul’da yapılan "Dünya Kanatlı Hayvan ve Tavukçuluk Fuarı’nda, Türkiye’deki tavukçuluk sektörünün durumu ele alınırken, Gerze’yi de yakından ilgilendiren bir etkinlik yapıldı. Kongre bünyesinde Gerze ve Denizli tavuğu da sergilendi. Tavuklar, yabancı katılımcılar tarafından da ilgiyle incelendi.
   Dünyada birkaç ülkede yetiştirilen cins tavuklar, Türkiye'de sadece Denizli ve Gerze'de bulunuyor. Gerze tavuğunun, özellikleri itibariyle üstün nitelikli et ve yumurta üretimi için geliştirilmesinin,dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltabileceği dile getiriliyor. Gerze tavuğunun, bilimsel çalışmalarla beraber sektöre olumlu etki etmesi planlanırken, bu özel ırk, başka ırklarla karışmaması için koruma altında tutuluyor.

Tavuk Müzik Show...

Dünyanın En Büyük Tavuk Cinsi Jersey Giant

   Hindi gibi büyük ve çok etli ve aynı zamanda yumurta verimi de iyi bir tavuk cinsi elde etmek için uğraşmışlar ve biraz olsun başarmışlar. Adı da “Jersey Giant”. Fakat yavaş büyüdükleri için etlik tavuk sektöründe yerini alamamış. Hem eti hem yumurtası için “çift amaçlı” yetiştirilen cinslerdendir. Genel özellikleri açısından dünyanın en büyük tavuk cinsidir.
Jersey Giant cinsinin ortaya çıkması doğal olmasa bile özellikleri bakımından doğal bir safkan cins olarak kabul edilir. 1870’te ABD’de New Jersey’de ortaya çıkmıştır. Jersey Giant cinsinin fiziksel gelişimleri 18 – 20 ayda tamamlanır. Cinsel olgunlukları o kadar uzun sürmez, ortalama altı aydır.    Horozlar 6 kilo civarında, tavuklar en fazla 5 kilo olabilir. Yumurtadan civcivlerin çıkması ortalama 23 gündür.
   Jersey Giant tavukları altıncı ayda yumurtlamaya başlar. Yumurta verimleri fena değildir, diğer etlik tavuklardan çok daha yüksektir. Yumurtaları da kendileri gibi gayet iri olur. Evcil hayvan olarak, en uygun tavuk cinslerinden biridir. İnsanları severler. Horozları saldırgan olmaz. 
    Ticari olarak, etlik tavuk sektöründe Cornish Rock kullanılır. Çünkü çok hızlı büyürler. Dünyanın en hızlı büyüyen tavuk cinsidir. Jersey Giant kadar iri oldukları halde dünyanın en büyük tavuk cinsi değildir çünkü hibrittir, nesli aynı özellikte devam edemiyor, farklılaşıyor aynı kalite görülmüyor. Kısaca, Cornish Rock gerçek bir cins değildir. Tek nesillik hibrittir. Ayrıca civcivleri birkaç haftalıkken kesilir satılır. Hayatta kalabilmeleri zordur fazla kilolu oldukları için hem kütürüm kalırlar hem obezite sorunları yüzünden ölürler. Hayatlarına sağlıklı devam edebilmeleri yumurtadan çıktıklarından itibaren özel bakım ile mümkündür.
Hint cinslerinden Malay tavukları dünyadaki en büyük tavuklardandır.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Köy Tavuğu

   Kırsal kesimde, köylerde doğal ortamda yetiştirilen her tavuğa halk arasında köy tavuğu denir. Bu bağlamda köy tavuğu yetiştiriciliği terimi ayrıca ortaya çıkmıştır. Bu yazımın konusu onlardan farklıdır.
Bir Tavuk Türü Olarak Köy Tavuğu
   Köylerde beslenen her tavuk köy tavuğu değildir. Anadolu’da yüzlerce yıldır köylerde cinslerine dikkat edilmeden karışık yetiştirilen tavuklardan özel bir tür oluşmuştur. Bunlara köy tavuğu denir. Çeşitli renklerde olurlar. Çillileri, beneklileri de vardır.
En Önemli Ayırt edici vasıfları ibiklerinin çok kısa olması, pek iri yapılı olmamaları ve gurk olmaya yüksek eğilimleri yüzünden sık sık yumurtadan kesilip kuluçkaya yatmalarıdır.
    Doğal arazilerde açıkta yetiştirilmeye uygunlukta dünyada eşine az rastlanır kalitede özellikleri vardır. Soğuğa dayanıklılıkları çok iyidir. Ağaçların tepesine çıkacak kadar uçma kabiliyetlerine sahiptirler.
Köy tavukları hem eti hem yumurtaları için yetiştirilir. Etlilik oranı etlik tavuklar gibi fazla olmasa da lezzeti çok iyi kalitededir. Yumurta verimi çok fazla yüksek olmadığı için ve çabuk büyümeye uygun olmadıkları için endüstriyel alanda tercih edilmez, tamamen halk tavuğudur.
köy tavuğu cinsiAnadolu’da yüzyıllar boyunca çeşitli tavuk türlerinin karışık yetiştirilmeleriyle zamanla kendiliğinden ortaya çıkmış özel bir tür olan “köy tavuğu”nun en temel özellikleri nedir buna göre standartlar oluşturulmalı ve bu tür korunmalıdır. Çünkü bazı yörelerdeki köy tavukları şimdi piyasada artan diğer türlerle karıştığı için kendilerine has niteliklerini yavaş yavaş kaybediyorlar. 

Eğitim Alan Civciv

Kuluçka Makinesinde Civciv Çıkım Başarısı Püf Noktaları

   Kuluçka makinesi kullanıp tam bir başarı yakalamak ev tipi kuluçka makinelerinde çok zor. Hele el yapımı makinelerde felaketler çok daha fazla görülür. Tecrübe büyük önem taşır. Makine en kıralından bile olsa tecrübesiz kişiler sağdan soldan duyduklarından etkilenerek yanlış müdehalelerde bulunur ve zarara sebep olurlar.
Döllü yumurta her şey değil. Kuluçkanın son gününe kadar embriyo gelişiminin kusursuz olması da her şey değil. Esas önemli olan şey civcivlerin sağ salim ve tam zamanında yumurtalardan “çıkabilmeleri”dir.
Dikkat: Aşağıdaki bilgiler hayati önem taşıyan püf noktalarıdır. Kuluçka makinesi kullanımı hakkındaki esas yazım şudur:

Kuluçka Makinelerinde Olmazsa Olmaz Beş Unsur

Temizlik – Sıcaklık – Nem – Havalandırma – Çevirme
Bunlardan birinde en küçük bir kusur büyük zararlara yol açar.
Temizlik: Makine her kullanımdan önce ve sonra iyice temizlenmeli, sterilizasyonu yapılmalı.
Makinenin bulundurulacağı ortam: Hava cereyanından ve direkt güneşten korunan, aynı zamanda çok temiz havalı bir ortamda bulunmalı. Makinenın çok yakınında soba, kalorifer, klima gibi ısıtıcılar soğutucular olmamalı.
Sıcaklık: Tavuk, ördek, hindi vb. kümes hayvanlarının yumurtaları için kuluçkada gereken ısı ve nem türden türe değişen çok küçük farklılıklar taşır. Fakat, doğal kuluçkada sorun çıkmadığı gibi, aşağıdaki ölçülerin mükemmel tutturulduğu kuluçka makinelerinde de pek bir şey fark etmez.
Yumurtaları çevirmek: Yukarıda linkini verdiğim yazımda çevirmenin nasıl yapılması gerektiğini anlatmıştım. Burada ele almıyorum. Diğer önemli meselelerin püf noktaları için aşağı kısmı okumaya devam edin.

Kuluçka makinesi ayarlarında mükemmel ortalamalar

Kuluçka makinesi bir gün önce çalıştırılmalı ve aşağıdaki oranlar tutturulmadan yumurtalar koyulmamalı.
Isı: 37,2° C – 37,8° C dereceler dolaylarında
Nem: % 60 – 65 (ıslak termometre 28,3° C – 31,1° C dereceler dolaylarında olmalı)
Oksijen: % 20 üzerinde
Karbondioksit: %0,5 altında
Havalandırma: Dakikada 365 cm³
Sıcaklık gereken düzeyde görünüyorken yumurtalar konulduktan sonra ısının bir iki derece düştüğü görülür.
  Sakın daha sıcak olsun diye ayar değiştirmeyin. En geç 48 saat içinde termometrelerdeki derecelerin düzeldiğini göreceksiniz. Çünkü ilkin yumurtalar yavaş yavaş ısınırken ortamın ısısını çektiği için, yumurtalar ısınana kadar termometreler düşük ısıyı gösterir bu normaldir. Sonraki günlerde cereyan kesilmelerinde fazla soğuyan yumurtalarda da aynı şey söz konusu olur.
Elektrik kesintisi veya arıza olursa? Elektrik kesildiğinde kapağı açmalısınız çünkü: 1- Yumurta kabukları nefes alır gibi dışarı zehirli gazlar verip temiz havayı çeker. Elektrik kesintisinde havalandırma tertibatı çalışmayacağı için içerde zararlı gazlar birikir ve yumurtaların içindeki emriyolar oksijensiz kalıp ölür. 2- İçerde nemli hava yoğunlaşıp yumurta kabuklarını ıslatır, bu da zararlı bakterilerin üremesine sebep olur.
Makine sıcaklık ayarlarında dengesizlikler ve kesintilerle ilgili ayrıntılı bilgi:
Havalandırma ve nemlendirme
  Kuluçka makinelerinde havalandırma sistemi şart. Olmazsa olmaz. Hava nemliliği sağlanmazsa havalandırma yumurtalarda fazlaca sıvı kaybına yol açar. Havalandırmayı iptal etseniz bu sefer hem içerde zehirli gazlar birikir embriyolar zehirlenir hem ısı ve nem dağılımı sağlıklı gerçekleşmez her şey alt üst olur. Havalandırmanın şiddeti ve nem oranı çok hassas ölçülerde devamlı sabit tutulmalıdır.
Nem azlığında sonuç: Makinada nem yetersiz olunca yumurtada sıvı kaybı normalin çok üstünde olur. Yumurtanın geniş ucundaki hava boşluğu fazla büyür. Civcivler böylece içerde sıkışır, yumurtadan çıkamazlar. Zaten sıvı eksikliği civcivlerde de olumsuz ve öldürücü etkisini göstermiştir.
Nem aşırılığında sonuç: Tam tersi aşırı nemlilik durumunda ise, o hava boşluğu çok küçük kalır. Civciv ilk hareketini sağlıklı yapamaz, zira normalde kafa ilk önce o hava boşluğunun zarını delip daha iyi hareket eder orada hava alır ve yumurtayı oradan deler. Yeterli boşluk yoksa içerde boğulur ölür.
Son üç günde nemlilik oranı % 65 – 70 dolaylarında tutulmalı.
Son üç günde % 65 – 70 nem oranı için ıslak termometre ortalama 31.6° C – 32,6° C dereceler aralığında bir rakamı gösteriyor olmalı. Yalnız ördek ve kaz yumurtalarında son üç günde nem oranı biraz daha yüksek olmalıdır. Aslında her tür için biraz daha yüksek olabilir ama nem oranı yükseldikçe havalandırma da arttırılmalıdır.

Pitbula Kafa Tutan Türk Horozu...

Civcivin Yumurtadan Çıkışı...

Tavuk Horoz Gibi Ötüyor, Horoz Yumurtluyor...

   Kuşlarda yumurtalıklardan sadece soldaki aktiftir. Sol yumurtalığın hastalık, enfeksiyon vesaire sebeplerle zarar görmesi ve işlevini kaybetmesi sonucu sağ yumurtalık aktif olur. Fakat sağ yumurtalık aktif olunca yumurta üretmez, fazlaca testesteron hormonu salgılamaya başlar. Sonuçta testesteron yüzünden dişi kuşta erkek davranışları görülür. Tavuk horoz gibi ötebilir. Zamanla tüyleri, ayakları  ve ibik yapısı da değişerek o tavuk bir horoz görünümüne sahip olabilir. Tavuk bir daha yumurtlamaz. Çünkü yumurta üreten sol yumurtalık artık işlevsiz hale gelmiştir. Bu tip vakaların görülmesi ortalama onbinde birdir.
Bazı tavuklarda çok kısa dönemli testesteron salgısı olabilir. O zaman bir iki hafta horoz gibi öten tavuk daha sonra normal hale döner. Bu hal ille sağ yumurtalığın aktifleşmesiyle testesterondan kaynaklanır diye de bir şey yok. Benzer etki veren birtakım kimyasal maddeler yüzünden bünyede gerçekleşen hormonal denge düzensizliği geçici olarak öyle bir sonuç sağlamış olabilir.
    Sol yumurtalığın işlevini kaybetmesi genelde yaşlanan tavuk, tavus kuşu, ördeki gibi hayvanlarda görülüyor: Bunlar cinsiyet değiştirmiş gibi görünürler. Böyle bir dişi tavus kuşunun, tüy dökümünden sonra erkek tavus kuşu tüylerine aynen sahip olduğu görülmüş. Fakat bu tavus kuşu uzun süslü kuyruğunu hiçbir zaman yelpaze gibi açmamış, dişilere kur yapmamış.
 Horozların Yumurtlaması: Böylesi olaylar çok daha nadir görülür. Fakat gerçekte horozların yumurtlaması hiçbir şekilde mümkün değildir. O hayvan her ne kadar horoz özellikleri taşısa da genetik olarak gerçek bir tavuktur. Mesleyi yukardaki 1. madde ışığında “a” ve “b” şıklarında inceleyelim:
a) Bazen tavuklarda sol yumurtalık işlevini kaybetmese bile sağ yumurtalıkta testesteron salgısı olabilir, bu durumda tavuk hem yumurtlamaya devam eder hem de horoz gibi öter, zamanla horoz gibi görünüme sahip olabilir. Bu tip vakalarda, yetiştirdiği tavuklarını iyi tanımayan insanlar sonradan horoz görünümüne sahip olan tavuğun her zaman horoz olduğunu sanır ve yumurtladığını görünce “horoz yumurtluyor” diye etrafa yanlış bilgi yayar.
b) Gerçi böyle garip değişimler daha çok civcivlikte, hatta  emriyo iken başlar. Ama ne olursa olsun o hayvan horoz değildir, genetik olarak tavuktur.
Sonuç
  Yukardaki her iki kısmi cinsiyet değişimi veya farklılığı sadece tavuklarda olur. Horozlarda olmaz. Tavuk her ne kadar horoz gibi olsa da genetik olarak yine gerçek bir tavuktur. Mesele sadece hormonal faaliyetlerden ibarettir.        Ayrıca bu tavuklar horoz gibi çiftleşemez. Kendisini horoz sanan tavuk diğer tavuklarla çiftleşme eğilimi gösterse bile dölleme etkisi mümkün değildir.
   Ayrıca bu olaylara “cinsiyet değişttirme” denemez. Çünkü sadece hormonlarla ilgilidir, cinsel organların değişmesi ve çiftleşme, dölleme özelliği kazanması gerçekleşemez. Gerçek anlamda cinsiyet değiştirme bazı balıklarda ve sürüngenlerde görülebiliyor.

Evde Civciv Bakımı

Civciv bakımı için en basit ortamın ve şartların oluşturulması
   Yumurtadan yeni çıkmış 5 kadar civcivin rahatça hareket edebilecekleri bir kutu 40 X 40 cm ebatlarında, 35 – 40 cm yüksekliğinde olmalı. Aynen bu ölçülerde olmasa da bu ölçülere yakın olabilir, hatta biraz daha küçük olabilir.
Sıcaklık çok önemlidir
   Kutunun üstüne cam bir levha konur. Üst tarafın 5’te biri açık olmalıdır. Hatta yanlardan kutuya birkaç delik açılmalıdır. Kutuda 20 veya 40 watt ampul yakılır; bu ampul ısıtıcı vazifesi görür. Sıcaklığı ölçme imkânınız yoksa şuna dikkat edin: Civcivler bir köşede toplu olarak bekelemeye çekiliyorlarsa üşüyorlar demektir, bu da kısa zamanda ölmelerini sağlayacaktır. Gerekli sıcaklık sağlanırsa mutlu sesler çıkararak devamlı gezinirler, merakla yem ararlar bulduklarını yerler.
Yumurtadan yeni çıkmış civcivler ilk hafta boyunca 35º C sıcaklıkta tutulmalıdır. 12 gün kadar sonra 30 dereceye düşürülmelidir. Bir aylık olduklarında kış mevsimi değilse ya da ev çok soğuk olmuyorsa artık lamba gerekmez. Yaz mevsiminde iseniz, güvercin büyüklüğüne geldiklerinde dışarıda kümeste ısıtıcı olmadan beslenebilir. Dört aylık olmadan evvel kışa girmişseniz dört ayı bitirinceye kadar kümeste ısıtma tedbirleri almanız şarttır.
Civcivlerin gece uykusu
Küçük civcivler için ampulün gece gündüz devamlı yanması daha iyidir. Fakat dikkat etmelisiniz, civcivlerinizin geceleri deliksiz bir uyku geçirmeleri doğaya uygun sağlıklı gelişimleri için hayati önem taşır. Bu sebeple, geceleri ampullerin önüne gölge yapan ve yanıcı olmayan bir şey koyun. Az ışık olsa bile civcivler yine uyur. İlk 20 günü atlattıklarında gece lambayı söndürebilirsiniz, civcivler birbirlerine iyice sokularak uyurlar birbirlerini ısıtırlar. Hatta aralarında daha büyük civcivler varsa küçükler onların kanatları altına girerler.
Dikkat:
Acemi kişiler civcivleri yeterli sıcakta tutmaz. Civcivler ısı yetersizliğinden dolayı bütün hareketlerini kaybeder. Ölüden farksızdır. Canlı olduğu hiçbir şeyinden anlaşılmaz. Eğer saatlerce bekletilirlerse gerçekten ölürler.
Ölüp ölmediğini anlamak için:
Yarım saat 35 – 37 derece sıcak bir yerde bekletilir. Ölmemişse hareketlenir ve gayet sağlıklı bir hale gelir. Yem yer, su içer, kakasını yapar yani hiçbir şey olmamış gibi güzel güzel hayatına devam eder.
Beslenmeleri
   Hazır civciv yemi idealdir. Bu yem çok fazla su içirir, onun için civcivlerin her zaman temiz içme suları olmasına çok dikkat edin, dökülmüş mü bitmiş mi diye sık sık kontrol edin hayvanlar asla susuz kalmamalı. Bir aylık olduklarında yeşil salatalık, haşlanmış yumurta, çok az miktarda ekmek kırıntıları verebilirsiniz. Civcivler büyüdükçe her türlü sulu ve kuru yiyeceklerden vermelisiniz ki bu tavukların bünyelerinin doğal gereksinimidir. Elinizden geldiğince tuzsuz yiyecek sağlayın. Aşırı tuzlu olmadıkça arada sırada vermeniz gereken yemek artıklarınızın tuzunun bir zararı olmaz.
Yumurtadan yeni çıkmış civcivlerin kutularının zemini
   Kim ne derse desin, profesyonel filan olduklarına bakmayın, civcivlerin altına bıldırcın kafeslerindeki gibi pislikleri alta geçiren tel örgü koymayın. Ve sakın yem kutusu kullanmayın.
En kolayı ve en sağlıklısı şudur:
   Kutunun dibine gazete kağıdı serin, civciv yemini bolca bütün zemine yayın. Yemin bir kısmı bokları tutacak, anında kurutacaktır, özel civciv yemlerinin bu özelliği bir hayli işe yarıyor. Yem azaldıkça yeniden yem serpin. En az günde bir defa kutunun zeminini tamamen değiştirin.
İlk 10 gün geçtikten sonra civcivler yemleri iyice tanımış olur. Bundan sonra zemine, gazete kâğıdı üstüne temiz toprak ve talaş karışımı yayın. Civciv yemlerini köşelere öbek öbek dökün. Her gün gazete kağıdını, toprağı, talaşı değiştirmeyi unutmayın.
Kutudan kümese alınmaları
  Bunu civcivler güvercin kadar olduğunda yapmalısınız. Kışta iseniz kümesin ısıtılması gerekir. Bu aşamada, civcivlerin hayati ihtiyaçlarından biri gerçek toprak zeminde toprak banyosu yapma alışkanlığı kazanmalarıdır. Hayatları boyunca buna devam etmeleri sağlıkları açısından şarttır. Civcivlerin ve tavukların ayrıca kümese mahkûm yaşamamaları, mümkün olduğunca geniş bir bahçede dolaşmaları şarttır. Geniş bahçe imkânınız yoksa civciv almamanızı ve tavuk besleme merakınızı ertelemenizi önemle ve ısrarla tavsiye ederim. Balkonda, terasta tavuk yetiştirilmez.

14 Haziran 2011 Salı

Tavuk Kesme

Tavuk Remix...

Kabuksuz Yumurtluyor

   Kapalı yerlerde tutulup kireçten mahrum yiyeceklerle beslenen tavukların bile kabuksuz yumurtlamaları pek görülen bir şey değildir. Yumurta kabuğunun ortalama %95ini oluşturan “kalsiyum karbonat” yeşil sebzelerde ve musluk suyunda bile bulunur. O halde sorunu tavuğun bünyesindeki sorunlarda ve özellikle beslenmelerinde aramak gerekiyor. Hiç alakasız gibi görünen birtakım gıdaların yumurtaların kireçlemesinde önemli etkisi vardır.
Zengin çeşitlilikte yiyeceklerle beslenen, vitamin mineral eksikliği çekmeyen tavuklarda kabuksuz yumurtlama sorunu olmaz. Tavuklarınızı mümkün olduğunca zengin çeşitlilikte yiyeceklerle besleyin.
Kabuksuz veya yumurta zarında çok az kalsiyum karbonat olan yumurtalar yeni yumurtlamaya başlayan piliçlerde daha sık görülebilir. Zamanla sorun kendiliğinden düzelir.
  Tavuklar çok su içer. Ülkemizde sularımızda kalsium karbonat vardır. Bazı yörelerin sularında olmayabilir, böyle yerlerde tavukların yumurta kabukları çok ince ise o zaman tavuklarınızın severek yiyeceği acılı haşlanmış patates ezmesine ince öğütülmüş midye kabuğu parçaları, yumurta kabuğu parçaları karıştırıp yedirin.
Tavuklar toprak da yerler çoğunuz bilirsiniz. Tavuklarınızı toprak banyosu yapmalarından alıkoymayın buna imkân sağlayın.

Indian Game

Cornish Game de denir. Bu türün ortaya çıkması hakkında bilgiler:
İngiliz dövüş horozu meraklıları 1760 yıllarında Reza Asil tavuklarını, 1830′larda ise büyük Asil türlerinden Malay tavuklarını İngiltere’ye getirdiler. Bunlar bildiğimiz safkan Hint tavukları. Daha önce ise yüzyıllardır güneydoğu asya kökenli dövüş horozlarına sahip idiler.
1850′lerde horoz dövüşü yasaklanmadan önce, İngiltere’nin en güneybatı bölgesi olan Cornwall’da bambaşka bir dövüş horozu türü elde etmek amacıyla “Old English Game” tavukları ile yeni iki safkan (Kırmızı Reza Asil ve Malay) türlerini defalarca çapraz melezleştirmelere tabi tuttular ve 1840′larda Sir Walter Raliegh Gilbert tarafından üretilmiş yeni türe “Indian Game” dediler. Bu yeni tür Cornwall yöresine ait olduğu için, Cornwall’a mensup anlamında “Cornish” adı ile de anılır oldu. 1889′da bu tavuk türü için dernek kuruldu. Bazı kaynaklarda bu türün dövüş için değil, o zamanın kralı için özel bir etlik tavuk cinsi oluşturmak amacıyla türetildiği iddia ediliyor.
Indian Game’in tam Türkçesi “Hint Tavuğu” demektir. Bizdeki Hint tavukları gibi safkan değildir; “İngilizlere özgü Hint Tavuğu”dur. Herhalde İngilizler sahip oldukları eski ve yeni bütün Hint kökenli tavukların karışımı bir tür olduğundan dolayı bu son melez türe “Indian Game” yani Hint Tavuğu demiş olabilirler.
“Indian” ingilizcede Hintli, Hint ve Hindistan’a mensup anlamlarına geliyor.
“Game” yenilmesi için avlanılan / tam evcilleştirilmesine gerek olmadan beslenebilen tavuk, hindi, ördek, sülün gibi kuş türlerine ve bilhassa av kuşlarına denir. “Spor aktiviteleri” ve ayrıca “oyun” anlamlarına da gelir.
Indian Game orijinal türü günümüzde çok azalmış olup yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Zamanla bunların pekçoğu özel et tavuğu elde etmek amacıyla başka türlerle melezleştirilmişlerdir.
O zamanlar İngilizlerin Asil dedikler cinsin ise aslında Reza Asil cinsi olduğu yönündeki günümüz uzmanlarının iddiasını aşağıdaki antika değeri olan fotoğraflar doğruluyor (Fotoğrafların orijinalleri büyük olup para ile satılır. Web’de tanıtım için küçükleri gösterilmiş).
Soldakiler Reza Asil, sağdakiler Malay.
ingilizlerin hint tavukları
Bu iki türü ve “Old English” türlerini çiftleştirerek daha iyi dövüş horozları elde etmek istemişler.
İngiliz icadı Hint tavuğu türünü biraz inceleyelim:
1800′lü yılların ortalarına doğru Indian game adı verilen ve aynı zamanda Cornish Game de denen tür ortaya çıkmış.
Reza Asil esas Asil cinsine göre biraz ufak tefek, Malay ise daha büyük ve bunlara ilaveten İngilizlerin artık millîleşmiş olan “Old English Game” türleri özel çalışmalarla titizlikle melezleştiriliyor… Ve elde edilen tavuklardan birkaçı şu tipler:
eski etliklerden jübile
Üsttekilere “Jubilee” denmektedir.
ingilizlerin ilk etlik tavukları
İngilizlerin orijinal “Indian Game” (Hint) tavuklarının günümüzde sayıları çok az olsa da başlıca “Cornish Game” ve “Jubilee Cornish Game” olmak üzere iki türü mevcuttur. Aşağıda görüyorsunuz.
Cornish Game, bir adı da Indian Game'dir.
Indian Game (Cornish Game) tavuk ve horoz
* * * * *
indian game jübile
Jubilee Indian Game (Cornish Jubilee Game) tavuk ve horoz.
Jubilee Indian Game – Niçin bu ismi almış, hikâyesi: Bir genetik bilimcisi olan “Henry Hunt of Gloucestershire” Kraliçe Viktoria’nın 60. kraliçelik yıldönümü anısına bu cins tavuğu üretmiş. Kraliyet ailesinde 60. kral veya kraliçelik yıldönümüne “Diamond Jubilee” deniyormuş.
Dünyada hemen her konuda öncü olan bir milletin böyle özelliklerini görmek şaşırtıcı olmuyor. Yüz yıl önce bile, sadece bir çiçeğin meraklılarının dahi bir araya gelerek dernekler kurdukları bir toplum yapısı, derin bilgi ve araştırma kültürü.

Eski İngiliz Dövüş Horozları...

yabani orman tavuklarından bir cins
Orman Tavuğu türlerinden: Gullis Bankiva
   İpek yolu ticaretleri ile yüzyıllar önce Doğu ve Güneydoğu Asya kökenli değişik türlerde tavukların değişik zamanlarda, uzun yıllar boyunca İngiltere’ye getirilmeleri, zamanla birçok türün melezleştirilmeleri ile şimdi “Old English Game” denen tavuk türü ortaya çıkmıştır. Çeşitli cinsleri vardır. Bu türün bir atası sağda gördüğünüz orman tavuğudur (Gullis Bankiva – ana vatanı Hindistan, Sri Lanka ve Güney Asya ülkeleridir).
O zamanki ingilizlerin bu tavuklara rağbet etmelerinin sebebi horoz dövüşü merakları imiş. Daha dayanıklı ve daha güçlü dövüşçü horozlar elde etmek amacıyla değişik türleri çiftleştirip melezleştirirlermiş. Bunlar diğer Avrupa ülkelerine de yayılmış: oralarda belki başka amaçlarla daha fazla melezleşerek başka tavuk türlerinin oluşmalarına katkıları olmuş. Ligorin tavuklarının ataları arasında Gullis Bankiva türü orman tavuğu olduğu söyleniyor.
Eski ingiliz tavuklarından old english game tavuğu
Old English Game
Old English tavukları genelde ufak cüsseli olup bazıları cücedir. Günümüzde sayıları oldukça azalmıştır.
İyi süs tavukları olabildikleri halde insanlara olur olmaz sebeplerle saldırıp zarar verebildikleri için pek tercih edilmiyor ve çocuklu ailelerin bunlardan beslememeleri ısrarla tavsiye ediliyor.
   Bilinen Hint tavuklarında olduğu gibi kavgacı olup horozların ayrı yerlerde bulundurulmamaları gerekiyor. Aksi taktirde ölesiye kavga ederler. Tavukları da saldırgan olduklarından diğer tavuklara zarar verebilme ihtimalleri büyük. Safkan Hint Asil’ler ise insanlara saldırmaz.

Kuluçkaya kabiliyetli tavukları seçmeli

  İnsanlar yumurtaları aldığı için evcil tavuklarda kuluçkaya yatma içgüdüsü biraz körelmiştir. Yeniden canlandırmak gerekiyor. Bunun için uygun bir tavuk seçmelidir. Ligorin gibi aylarca devamlı yumurtlayan tavuklar tam evcilleştirilmeye doğası uygun olmayan türlerdendir. Onlardan değil, yumurtlama dönemleri birkaç haftada biten, yumurtlamaya birkaç hafta ara veren tavuklardan seçmek gerekir. En iyileri eti için yetiştirilenlendir. Daha da iyisi tam evcilleştirilebilen türlerdir çünkü bunlar hem insanlarla uyum içinde yaşayabilir hem doğasını unutmaz.

Birazda Gülelim...

   




   

Hastalıklı Civcivler...